Edebiyatın En Nahif Hali

     Edebiyatın en nahif türünü sorarsanız hiç şüphesiz “şiir” yanıtını veririm. Çünkü şiir, duyguları aktarmanın en zarif formudur. Ruhumuzun derinliklerinden gelen dikey fısıltıları yatay bir kağıda aktararak derinlik oluşturmaktır şiir.

     Şairin her yazdığı şiir aslında kendine yaptığı bir yolculuktur ve bu yolculuğa her çıktığında kendini yeniden keşfeder. Kendi zaaflarını, korkularını, umutlarını, acılarını kısacası insana dair her duyguyu görebilme olanağı sunan bu içsel yolculuk şairin ruhunda fırtınalar koparır. Fırtına neticesinde ortaya çıkan duygu sentezi, aynı sözcüklerle ayrı kalplerde artçı rüzgârlar estirdiğinde yolculuk huzur durağında sonlanır.

     Her duygu çok özeldir. Onları kaleme dökmekse duyguları ölümsüzleştirmektir. Şiir, bunu yapmanın en yalın halidir. Şair bazen söz sanatlarıyla şiiri süslerken tek bir sözcüğe binlerce anlam yükleyebilir. Örneğin; Edip Cansever’in “Gökyüzü karışıksa kuşların işi…” Sözü üzerine sayfalar dolusu yazılabilir. Orhan Veli’nin şiirleri ise her zaman yaşamın içinden, gerçek hayattan izlenimler gibi görünse de alt metnine binlerce duygu gizler. “Şiir, bütün özelliği edasında olan bir söz sanatıdır.”  Sözü de bu düşüncemi besler niteliktedir. Abidin Güneyli’nin “Kim bilir” adlı şiirindeki “Öyle yalnız ve sensizim ki şimdi/ Yağmur olmuş bulut gibi darmadağınık…” Sözleri de sayfalarca anlatılabilecek duyguların bir cümle ile ifade edilişidir. İşte bunun için şiir kutsal bir sanattır.

     Kimi zaman sözcüklere nefes olmak kimi zamansa onlara sığınmak huzur vericidir. Birkaç saniyede okuduğunuz şiirlerde şair bir parçasını bırakmış, sizlerle bir sırrını paylaşmıştır. Üstelik bunu istediği için değil ihtiyacı olduğu için yapmıştır. Yazma ihtiyacı… Bazen öyle bir sancı içini sarar ki Bunun şifası sadece yazmaktır.

     Ben de bu sefer yazımı kendime ait bir şiirle noktalamak istiyorum.

          Tutsak İmgeler

Git gide büyüyen sessizliğin faili
Öznesiz yüklemlerinde gizli
Sesin avcuma çarpan bir propagandayken
Nefesin ruhumun kutsal ayini
Zincirli ayaklarımla sana gelirken
Yüzüne bakmak bile fikir suçu gibi

                                   Saygın Ünel

Bir Cevap Yaz

Yorumunuzu giriniz
Lütfen isminizi buraya giriniz