Merhaba bu yazımda Mersin’in tarihi yapılarına değinmek istedim. Çocukluğumdan beri içinde efsanevi ve tekinsiz olaylar yaşandığına inandığım bu yapıların yaşanmışlıkları ve yıllara meydan okuyan kütleselliği beni hep çekmiştir…
Evet… Gece gece bu yapıların derdine düşüp bu görselleri arşivimden çıkartıp sunmak istedim. Yanlarından öylece geçip gitmeyin onları görün diye 🎃
Ben bu evlerde yüzyıllar önce yaşamış insanların seslerinin saklı olduğuna inanıyorum.🎃
Ara sokaklarda kalmış bu eserlere bakmayın! Onları görün! Sadece onları değil içinde yaşattığı ruhu görün.🎃
Tamamı kesme taş olan bu yapıların tarihi 19.yy’ın ikinci yarısından itibaren şekillenmeye başlamıştır. Şehrin barındırdığı eklektik kültür elbette yapılara da yansımıştır.
Örneğin; Uray Cad. Ziraat Bankası binasının giriş kapısı. Üçgen silme alınlık ve ion düzenindeki kenarlarıyla, kapısındaki rokoko tarzında bitkisel motifleriyle oldukça dikkat çeken bir yapıdır.
Biraz da korumacılığa dikkat çekmek istedim. Bu yapıların tahrip edilmesi, kaderine terk edilmesi kendi kültürümüzün de baltalanması demektir! Korumak için mücadele edelim! Tahribattan ve yanlış restorasyondan koruyalım !!!
Son olarak da mübadeleden sonra şehri terk eden Rum’lardan kalan Aya Yorgi kilisesinden söz etmek istiyorum. Bu efsanevi yapı da kıymeti bilinemeyerek malesef 1944 yılında yıkılmıştır. Klisenin malzemeleri Mersin Halk Evinin yapımında kullanılmıştır.
Vay be; Benim güzel Torunum sanat tarihçi,şair ve yazar olmuş.Gururlandım.Artık sende yaşayabilirim,güzel kızım.Yazıların çok güzel ama keşke anladığım konu olsaydı da görüşümü yazabilseydim.Sadece anlatım çok güzel,konu çok güzel.Yola devam.Tebrikler.Başarılar.A.Güneyli
Çok teşekkür ederim dedeciğim. Edebiyatı sizden öğrendik o sebeple güzel oluyordur yazılar